ONLAR BAŞKA SAVAŞIN ÇOCUKLARIYDI. Genç bir anne-baba, bir grup sokak çocuğu, Nasrettin Hoca ve bilgisayar cambazı digi-eşeği, yusufçuk, iyiler, kötüler. Bir tarafta ucu belli olmayan zenginlik, diğer tarafta içinden tın tın ses çıkan boş bir para kavanozuyla dibe vurulmuş bir fakirlik. Yokluğun da varlığın da satın alamayacağı, çare olmadığı müthiş çözümler, hadiseler… Kısaca kahkaha ve gözyaşının birbirine kardeş olduğu bir süreç… Sokaklar zordu. Sonunda evine gireceğini bilen insanlar için değil ama ailesi ve evi olmayanlara zordu. Sokak çocuklarına çok zordu. Kurtulmaları için bir mucize gerekliydi. Mucizeler, inananların başına gelirdi. Evet, her şey ilahi planın bir parçasıydı sanki. Her duvara tosladıklarında, tam orada bir kapı açılıyordu. Planın devamına güvenip, içeri girdiklerinde ise türlü güzel sürprizle karşılaşmak mümkündü. Hayat ne müthiş bir şeydi! “Ben şimdi başkası mı olacağım?” “Hayır! Ne olursa olsun, kim olursan ol, kendin olmaya devam edeceksin.” “İhtiyar derdi ki, bu durumda olan herkes ikinci bir şansı hak edermiş.” O zaman kimdi bu doğa üstü yaratıklar, daha çok merak etmeye başladı. “Bilmiyorum, dedim ya beni buraya kadar getiren güç, onu da düşünür herhalde” Eşek o an yeni bir şey öğrendi. ‘Dik yokuşları çıkmak kadar inmek de zordu.’ İçinde her şey olan bir dünyaydı bu. Ama her şey. Ondan yaşanasıydı ya…

İçinde bulunduğumuz dönemi farklı boyutlarda, farklı gözlerden görmeye ne dersiniz? Ama şaşırmak yok. Tamam mı? Çocuklarımızın ilk defa bu küçücük yaşlarında karşılaştıkları ama büyüklerden daha makul karşıladıkları Covid 19 Dönemi, iyisiyle kötüsüyle, hızla sürüyor. Aslında bu beklenmedik başarıları ve en önemlisi gösterdikleri sabır için hepsini takdirle karşılıyoruz. Daha bağcığını bağlamayı beceremeden maske takmayı öğrenen çocuklar için değişik yönleriyle dönemi anlatan kitabımızda zaten bildikleri (3 k) Koronadan korunma kurallarına da tatlı tatlı değiniyoruz. Tabi ki bunu yaparken sıkmadan eğlenerek iyi vakit geçirmelerini istiyoruz. Bunun için çeşitli boyutlarda yaşayan kahramanlarımızın yaşadıklarını okurken en çok istediğimiz, yüzlerinde göreceğimiz o özlediğimiz gülümseme. Geleceği inşa etmek için şimdiyi kurtarmamız gerekirken bize gösterdikleri anlayış ve sabırdan dolayı onları kutluyor ve her şeyin en iyisini vermeye çalışıyoruz. Çocukların bu dönemi sağlıklı atlatmalarında çok büyük etkisi ve görevi olan sevgili öğretmenlerim, meslektaşlarım en büyük sevgiyi hak ediyorlar. Hepsine şükranlarımızı yolluyoruz.

İstanbul’un bilinen noktalarında büyük sırlar saklı… Üç yeşilcik, bir delikanlı ve bir bilgenin hafta sonu toplantısı fantastik bir serüvene dönüşürse ne olur dersiniz? İpucu vereyim: Soluk soluğa okunacak bir serüven olur. İstanbul’un eski ve yeni tüm zenginliklerinde zamanla yarışan bir grup insan. Metamorfoz, mutant, melanistik jaguar ve klorofil sözcüklerinin yeni anlamlar kazandığı bir yeşiller mücadelesi. Bu zorlu serüveni kim kazanır dersiniz? Şebnem Congar ile Uğurcan Moroğlu’nun sihirli kaleminden…